Scuvol Blog

Kullanıcı gözünden online pazarlama'ya bakış

Facebook timeline ve diğer yeniliklerin endişelenecek tarafları

Dünyada en çok kayıtlı kullanıcıya sahip olan ve nerdeyse en çok ziyaret edilen web sitesi yenilikler sunuyorsa herkes kulak veriyor. Aslında sunulan değişikler ne bir yenilik ne de bir farklılık yaratıyor ve sadece eski hataları düzeltmiş olsada çok insanı bir şekilde etkiliyor. Çok sayıda pozitif haberler çıktı Facebook’un değişikleri hakkında ama negatif veya eleştri pek bulamadım.

www.webrazzi.com sık sık okudum bir haber ve blog sayfası. İnternet hakkında güncel gelişmeleri takip edebelirsiniz. Facebook değişikler hakkında bir kaç yazılar yazdılar. Tavsiye ederim:


Ancak, gelişmeler hakkında bir kaç endişem var. Mark Zuckerberg’in felsefesi sürekli herkes her şeyi paylaşsın istemesidir. Buna sosyalleşme diyor. Ama perde arkası aslında farklı, ne kadar bilgi Facebook’da yayınlarsan, Facebook senin hakkında bu kadar bilgiye sahip olur. Sonra silinmiş yorumlar, sayfalar, hatta resimler ve profiller bile hiç bir zaman silinmiyor. Facebook herşeyi, herkes hakkında bilgiyi kayıt ediyor.

Kayıt edilen bilgiler ile neler yapılıyor?

İlk önce çok basit kişisel reklamcılık. Sevdiğiniz ve ilgilendiğiniz konular hakkında ilanlar karşısınıza çıkıyor. Buna karşı itirazlar aslında sınırlı, çünkü zaten reklam çıkacak, bari benim ilgilendiğim konular olsun. Sakınca tarafı olan budur ki Facebook üye bilgilerini reklam şirketlerine parasıyla satıyor. Kullanıcı haberdar edilmiyor ve şahsi bilgileri kimin elinde nerede nasıl kullanıldığını takip edemiyor. Bilgilerin yabancılaştırıldığına dair de net bir bilgi yok.

Facebook’u sık sık kullandıkça her kişinin belirli bir profili oluşuyor ve bir karakter çiziliyor. Aslında uzun vadede herkes şeffaf oluyor ve Facebook herkes hakkında herşeyini biliyor.

Sunulan yeni hizmetler (beraber müzik dinleme, şu an ne yapıyorum, nerdeyim, Timeline) aslında tek birşeye motive ediyor kullanıcıyı. Daha çok bilgi paylaşımı. Ön planda kendi sosyal ağında ama aslında Facebook’a kendin hakkında daha fazla bilgi vermeni talep ediyorlar.

Facebook profiliniz bir banka veya sigorta tarafından satın alınırsa

Burada basit bir örnek vermek istiyorum. Bir bankadan kredi kartı başvurusunda bulundunuz ve banka facebook profilinizi satın alarak sizi denetliyor. Bu bilgiler tabiki sizin gördüğünüz bilgiler değil. Ne zaman neredesiniz, kaç kere gittiniz, kaç kişi ve kimin ile gittiniz, aktiviteleriniz nedir.... Hepsi düzenli kayıt tutan kişinin alışkanlıkları gayet net ortaya çıkar ve banka sadece gelirinize göre değil aktivilerinize göre limit koyabilir.

Talebeniz banka kredisi ise (emlak veya araç için örneğin), bilgiler daha da önem kazanıyor. Yaşam tarzınız o kadar net ki, bir banka kredinin geri ödenme riskini hesaplayabiliyor. Siz düşük faiz beklerken yaşam tarzınızı banka beğenmediği için daha yüksek oluyor.

Sigortalar için de bu geçerli. Bir hayat veya sağlık sigortanın riskli aktiveteler altında tuttuğu birşey yapıyorsanız sizlerden daha fazla ücret talep edilebilir.

Beğen

Facebook’a hergün girmeseniz bile çok sayıda web sitesinde, benim ki dahil, Facebook ile karşılaşıyorsunuz. Beğen tuşuna tıkladığınızda zaten kayıt yapılıyor. Asıl sorun Facebook sizin hangi sayfaları ziyaret ettiğinizi tıklamadan da bilmesi. Cookie’ler bilgisayarınızda bulunduğu boyunca veri transferi mevcut oluyor.

Üye olmayan kişi bile sabit IP-adresi sayesinde sınırlı sayıda veri akışı yaratıyor kendisi hakkında.

Ben bu yüzden, Facebook hakkında hep endişeliyim ve paylaştığım şeylere çok dikkat etmeye gayret ediyorum. Özellikler gençler sorumsuz hareket ediyor ama paylaşımları 5-10 yıl sonra kendilerine geri dönebileceklerini hiç akıllarından geçirmiyorlar. Bunun için herkesin biraz daha bilincli, temkinli hareket etmelerini öneriyorum.
blog comments powered by Disqus
Scuvol Blog