Türkiye‘de havalimanlar tasarımı
26.03.2010 11:24
Bugün haftasonu için Sabiha Gökçen‘den İzmir‘e uçuyorum. İlk defa bir kaç hafta önce açılan yeni terminalden uçuyorum. Eski terminaller, iç ve dış hatlar, ne kadar zayıf ve kapasite sınırında olduğunu biliyordum.
Bugün haftasonu için Sabiha Gökçen‘den İzmir‘e uçuyorum. İlk defa bir kaç hafta önce açılan yeni terminalden uçuyorum. Eski terminaller, iç ve dış hatlar, ne kadar zayıf ve kapasite sınırında olduğunu biliyordum.
Yenisi ise cok iyi, büyük ve ferah olmuş. Türkiye‘de şimdi bir kaç havalimanı gördüm, yenileri de eskileri de. Maalesef bunu farkediyorum ki, hepsi birbirine benziyor. Burada tek sıradışı ve gerçekten başarılı bir havalimanı varsa, o da Ankara‘nın Esenboğa havalimanı‘dır.
Her bina ve böylece her havalimanıda tasarım ile, konumu ve yapısıyla kurumsal kimliğin bir parçasıdır. Havalimanlarına burda özel bir rol geliyor, çünkü bu binalar illerin başka şehirlere ve ülkelere çıkış kapısıdır. Ziyaretciler ilk buraya geliyor ve havalimanını görüyor. Bir insanla tanıştığınızda ilk beş dakika ne kadar önemli ise, başka bir yere varınca da ilk teçrübe insanı da imaj konusunda ciddi derecede etkileyebilir. Farklı bir tasarım, özel bir konsept, hatta boş vakitleri dolduracak etkinlikler ile havalimanının cazibesi attırabilinir. Çok ülkede bunlar yapılıyor, havalimanı artık sadece yolculuk için kullanılmıyor. Mimari tasarımı ile, Alışveriş merkezi, sinema, beş yıldızlı oteller ve restaurantlar’dan gece hayatına kadar çok sayıda fırsatlar sunuluyor yolculara. Hatta yolcu olmayanlar bile ziyaret ediyor gezmek için.
Ama Türkiye‘de hala bu konsept algılanmıyor ve 20-30 yıldır aynı tarz da havalimanları inşa ediliyor. Ve bunlar inşa edildikten sonra değiştirmesi çok zor oluyor, nede olsa bir binanin ömürü 20-50 yıl arasındadır. Havalimanlarına alışveriş merkezleri kadar değer verilebilir ise insanlar son dakika değil, daha erken havalimanına gelecektir ve vakit geçirecektir. Bundan eminim.
İyi yolculuklar.
blog comments powered by Disqus